ORGANİK TAVUK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE YEM VE YEM KATKILARI
Kanatlı hayvan üretiminde organik üretim için gerekli olan
yavaş gelişen hayvan materyali temini ile hayvan beslemede kullanılan yem hammaddeleri
ve katkı maddelerinin temininde ve maliyetinde yaşanan sıkıntılar üretimi sınırlayan
başlıca etmenler konumundadır.
Bu amaçla tavukçulukta kullanılacak
mısır, tritikale, sorghum gibi enerji yemleri ile soya, kolza vb yağlı tohumların yeterli miktarda
üretilmesi için gerekli altyapı oluşturulmalıdır. Bunun yanı sıra vitamin-mineral kaynakları ile
hastalıklardan koruyucu katkı maddelerinin organik olarak üretimi, geliştirilmesi veya
uygun fiyata temin edilmesi ile tüketicilerin ve üreticilerin organik üretim ve tüketim konusunda
eğitimi ilimizde organik tavukçuluğa ivme kazandırabilecektir. Bununla birlikte,
maliyetlerin azaltılması, standardizasyon, sağlık koruma, kalıntı izleme, ürün kalitesi, eğitim ve
AR-GE çalışmalarına önem verilmelidir (Öztürk, 2010).
Organik Asitler İle Yapılan Araştırmalar: Stres faktörlerinin olmadığı,
optimum hijyen koşullarında yetiştirilen etlik piliç ve bıldırcınların performansında
formik asit ve propiyonik asit karışımının (% 0.1, 0.2 ve 0.3) bir değişikliğe
neden olmadığı (Erener ve ark.,2001; Öztürk ve ark., 2004) belirtilmiştir.
Etlik piliç karmalarına malik asit ve karvakrol (125 mg/kg M,
125 mg K ve 62.5 mg M+62.5 mg K) ilave eden Erener ve ark. (2007)
tek başına karvakrol veya malik asit ilave edilebileceğini önermekle birlikte
etlik piliç karmalarına malik asitle birlikte karvakrolün yarı yarıya ilavesinin,
canlı ağırlık artışını etkilemeden yem tüketimini azaltıp(4296 g-4055g),
yemden yararlanmayı (1.85-1.74) iyileştirerek performans üzerine daha olumlu etki yaptığını
belirtmişlerdir. Ocak ve ark. (2009) Japon bıldırcını (7-42 gün) rasyonlarına
0.8 ve 1.2 g/kg malik asit ilavesinin CAA ve karkas ağırlığını olumlu etkilediğini belirlemişlerdir.
Humik Asitler İle Yapılan Araştırmalar: Yumurta tavuklarının içme sularına pik dönemden sonra 30 ppm humik asit ilavesinin kontrole göre kırılma
direncini, 90 ppm ilavesinin ise yumurta verimini artırdığı (Öztürk ve ark. 2009), etlik piliç içme
sularına % 1.0 humik asitler ilavesinin canlı ağırlık artışını ve yemden yararlanmayı iyileştirdiği,
göğüs ve but eti parlaklığı üzerine ölçülebilir etkiye sahip olduğu, daha yüksek düzeyde kullanmanın
suyun tadını bozarak, yem tüketimini düşürdüğü (Öztürk ve ark. 2010) bildirilmiştir. Humik asitlerin
mineral emilimi ve biyokimya parametreleri üzerine etkilerinin inceleyen Öztürk ve ark., (2011) kesim
canlı ağırlığı ve kalsiyum düzeyinde artış, kolesterol düzeyinde azalma olduğunu, glukoz, fosfor, protein, trigliserit,
HDL, LDL düzeylerinde humik asitlere bağlı düzenli değişimler gözlenmediğini bildirmişlerdir.
Prebiyotikler ve Probiyotikler İle Yapılan Araştırmalar:
Etlik piliç (360 adet Ross 308) karma yemlerinde % 0, % 0.05, 0.10 ve 0.15 düzeyinde
probiyotik (Bioplus 2B; Öztürk ve Yıldırım (2004)) ve prebiyotik (Bio-MOS; Öztürk ve Yıldırım (2005));
kullanılmasının besi performansı ve toplam ve gram negatif bakteri sayısı üzerinde yararlı bir etki
sağlamadığını ileri sürmüşlerdir. Bu durum stres oluşturabilecek faktörlerin olmadığı ve optimum hijyen
koşullarının sağlandığı ortamlarda yetiştirilen hayvanların karma yemlerinde probiyotik kullanılmasının
besi performansı üzerinde yararlı bir etki sağlamadığı şeklinde değerlendirilmiştir.
Enzimler İle Yapılan Araştırmalar:
Buğday ve arpa ağırlıklı Japon bıldırcını rasyonlarına 6 haftalık yaşa
kadar (buğday(B), arpa(A), B+enzim, A+enzim, 2/3B+1/3A, 1/3B+2/3A) enzim ilave eden
Yıldız ve Öztürk, (1997) performans değerlerinde enzime buğdayın verdiği tepkinin sınırlı olduğunu,
arpanın enzime çok iyi tepki verdiğini (Tablo 6), hatta arpanın YYO’nın buğdaydan da iyi
olduğunu ve YYO’ndaki bu iyileşmede öğütme nedeniyle ayrışan kavuzları bıldırcınların
yememesinin önemli bir faktör olabileceğini vurgulamışlardır.
Tıbbi ve Aromatik Bitkiler İle Yapılan Araştırmalar:
Üzüm Çekirdeği ve Ekstraktı: Tüketici sağlığını tehdit edici nitelikleri nedeniyle
kanatlı yemlerinde kullanımı yasaklanan antibiyotiklere alternatif katkı maddeleri geliştirilmesine
yönelik araştırma projelerinden birisi “Rasyonlara Siyah Üzüm Çekirdeği ve Ekstraktının İlavesinin
Etlik Piliç ve Yumurta Tavuklarının Performansı, Et ve Yumurta Kalitesi, Kan Parametreleri ve Bağırsak
Florası Üzerine Etkileri” konusunda Prof. Dr. Ergin ÖZTÜRK’ün danışmanlığında Doktora çalışması olarak
yürütülmüş ve proje 2011 yılında tamamlanmıştır. Bu proje sonucunda rasyona üzüm çekirdeği ve ekstraktı
ilavesiyle sindirim sisteminde bulunan zararlı bakterilerin sayısında azalma, yumurta sarısı kolesterolünde
düşme, performansta ve ürün kalitesinde artış sağlanarak bu benzeri ürünlerin doğal büyütme faktörü olarak
kullanım olanakları konusunda ümit verici sonuçlar alınmıştır.
Yıllanmış Sarımsak ve Ekstraktı: “Yıllanmış Sarımsak Ekstraktının Etlik Piliçlerde
Performans Değerleri ve Et Kalitesi Üzerine Etkileri” konusunda Prof. Dr. Ergin ÖZTÜRK’ün danışmanlığında
Y. Lisans çalışması olarak yürütülmüş ve proje 2011 yılında tamamlanmış ve tez sonuçları yakında yayınlanacaktır.
Nane ve Kekik Esans Yağları ve Yaprakları: Erener ve ark., (2005) etlik piliç karma yemlerine 100’er ppm
Nane (mentol) ve kekik (karvakrol) esans yağları ilavesinin etlik piliçlerin performansı ve karkas
özelliklerinde bir değişiklik oluşturmadığını bildirmişlerdir. Ocak ve ark. (2008) etlik piliç karmalarına
kuru kekik (% 2) yada nane yaprakları (% 2) ilavesinin 7-35. günler arasında canlı ağırlık kazancını kontrole
göre artırdığını, 42. günde ise bu etkinin görülmediğini bildirmişlerdir.
Yeşil Çay Ekstraktı: Yeşil çay ekstraktının (% 0, 0.1 ve 0.2) etlik piliçlerin performansını
(CAA:2447’ye karşı 2512g, karkas ağırlığı ve YYO: 1,81’e karşı 1,79) iyileştirdiği, koliform bakteri sayısını
azalttığı (7,36’ya karşı 6,74) ve et rengi üzerine olumlu etkide bulunduğu belirtilmiştir (Erener ve ark., 2011).
Çörek Otu: Erener ve ark., (2009’a) etlik piliç karmalarına çörek otu tohumu (10 g/kg) ilavesinin,
yem tüketimi ve canlı ağırlık artışını yükselttiğini ve yemden yararlanmayı iyileştirdiğini saptamışlardır.
Zeytin Yaprağı Ekstraktı: Erener ve ark., (2009b) içerdiği oleuropein ile antimikrobiyel ve
antioksidan özellik taşıyan zeytin yaprağı ekstraktı (ZYE 0, 75, 150, 300 ve 600 mg oleuropein/kg)
antibiyotik (500 mg klortetrasiklin/kg,) ve vitamin E (200 mg . tokoferol asetat /kg) ilavesiyle
etlik piliçlerde performans, bazı kan parametreleri, kör bağırsak mikroflorası ile kan ve ette lipit
oksidasyonu üzerine olan etkilerinin belirlenmesi için amacıyla bir araştırma yürütmüşlerdir.
ZYE’nin özellikle 300 ve 600mg/kg dozlarının yem tüketimini artırarak(4210g’a karşı 4418g),
daha yüksek canlı ağırlık artışı(2214 g’a karşı 2451 g) sağladığı, yemden yararlanmayı
iyileştirdiği(1.90’a karşı 1,80) ve negatif kontrole göre daha yüksek net gelir sağladığı belirtilmiştir.
Antioksidan etkisinin daha net ortaya konulabilmesi için hayvanlarda etkin bir stres
kaynağı (sıcaklık, okside yağ vb) varlığında deneme yapılmasının faydalı olacağı vurgulanmıştır.
Farklı bitkisel katkı maddelerinin birlikte kullanımı ile ortaya çıkan sinerjik etkilerden de yararlanabilmek
için ZYE’nin farklı bitkisel ekstraktlarla, farklı düzeylerde karışımlarının denenmesinin yararlı olabileceği belirtilmiştir.
|